Unut Kırıntıları
Boş bir sokağın tıkırtısında yürüyorum.
Loş sarı sokak lambaları henüz dövmemişti beni.
Yine de nefes aldıkça atan kalbimin acısı
Sokağın her yanına koşan çocuklara çarpıyor.
Gözyaşıma yazdığım mektubu gördüyse de
Aldırış etmiyor, oyun oynuyor çocuklar.
Yürüyorum, sahibi henüz inmemişti sokaklara.
Köşe başı biriken sorular tehditse de
Onlar sahibi sokakların, susuyorum.
Ardıma bakmak geliyor içimden, koşuyorum.
Orada biliyorum lakin bittikçe sigaram
Unut kırıntıları her yanımı sarıyor.
Unutulacağımı bildiğim her dakika ağlıyorum
Ve kalbimin acısı izin vermiyor susmaya.
Haykırıyorum işte, içinde bitmez sorular
En geniş avluda yağmuru bekliyor.
Yetmiyor muydu gözyaşlarım susmaya?
Gün gelecek avluya çiçekler serpeceğim
Olur da bir gün gelirse diye her yana.
Yine de ilk defa ben aldım çiçeği
Sarı papatyalardan şiirler yazdım
Ve o tek gülü nokta bildim o şiirlere.
Bilmez miydim ardı sıra koşmayı?
İzin vermedi, zaman bir kanca gibi boynumda
İzin vermedi gidişlerin ardına dizdiğim sandalyeler.
Ola ki bir gün deydiğim yüreği kaplarsa eller
Henüz bitirmediğim mektubumda gözyaşım
Ve etmediğim kelamlar zincirlenir ardıma.
İşte o gün gitmek günü çalar kulaklarımda.
Nereye, kime ve ne zaman bilmeden
Öylece çekip gitmek papatyaların kuruduğu yere.
Oysa ellerim hak ediyordu boynunda olmaya.
Dudaklarım boynunun serserisi bir mayındı.
Hak ediyorduk en güzel sabahta nefeste buluşmaya.
En güzelini hak ediyordu kader zinciri vurmasa ellerime.
Yürüyorum, loş sarı ışıklar tepemi okşuyor.
Henüz sokağıma uğramayan umudu görüyorum,
Yolunu değiştiriyor sanki beklemiyormuşçasına.
Onca sokağım telaşla beklemişken
Hiç uğramadı ne güzel günler ne kavuşan ayrılıklar.
Ondan sebeptir içimde bitmeyen acabalar.
Ve ondan sebeptir hep en kötüyü görüşlerim.
Gün doğuyor lakin zifiri karanlık ardımdakiler.
Asla doğmayan günün hesabını kesiyorum
Ne değer ediyor ne çöp.
Öyle ya neydim ki bitmişliklerim soluklansın sakince.
Bana susmak düşer, bana ağlamak düşer
Ve asla bitmeden gidenin özleminde
Bana yüreğine dolan elleri izleme düşer.
Bilirim, ben düşmem de yüreğe eller düşer.
Comments
Post a Comment