Azizim

   Ağlamanın kahreden utancıyla yaşayan onca ruh, yaşamanın kahreden şahitliğini yapıyor. Dimdik dursa bile bir iskelet üzerinde insan, o insanın içinde yerle yeksan olmuş çok şey olabilir. İşte kahreden şahitliktir ki insanın içliğini yerle yeksan eden. Bir harabe yükselir ki üflesen koca bir toz bulutunu ardın sıra bir tek yokluk bulursun. Kocaman ama kocaman bir boşluk. Yıkılana taş üstüne taş koyup dolu yaparsın. Dönüp baktığında ise o bir yığındır oysa. Boşluğun yeri dolmaz azizim. Dolu da hicbir zaman doldurmuş olmaz. Harcı anılardır çünkü ve anılar asla bir dayanak değildir. Seller aksa yüreğinden bir set olmaz, umudun kuşu olsa bir mektup olmaz... Ve dahi kuşu vuran bir domdom: Tek açıklaması budur siz gülerken ağlatan anılar. Azizim dalına fazla gelmiş narların ağacına dayadığınız dal yalandır. Gerçek çatlamak üzere olan narlardır. Topla onları, onları topla nar ağacından. Nar çiçeğidir güzeli ağacın. Topla kartlaşmış narları, çiçeğin acısını yaşayan onlardır. Kırılmış dallarından öpsün sonra, sevişmenin aşkında çiçeğin libidosudur onlar. Sonra bir inlime anıların en derininde. Şehvetli bir özlemdir dalından toprağına. Sulayın azizim. Nar çiçeği bir sonraki bahara. Bir de biz koyarız adını altın başaktan mevsimlere. Biz dağıtırız tohumları. Seneyenin hibritinde ise yine bizizdir hüsranı. Üzerimizden bir traktör geçer, seni korumak içindir bilmezsin. Traktörü incitmeyin. Hıncınız yakanlara olsun. Bir aşkını bin kaçağa yakanlara olsun. Hıncınız olsun azizim. Adını koyarsınız cenin doğmuş çocuğa. Büyütür büyütür uçurursunuz uçurumdan. Sonra ipini koparırsınız bir deyim olur dillerde. Anlamını sorgulamaz sızınızda dillendirirsiniz. Koşar adım cümlelerinizin den deni olur yaşamaya üşendiğinizde her aynı yere attığınız. Yalnız çoğalmasın, çoklukta yalnızlaşsın her aynı yer. Sonra adresi unutursunuz her aynılar kalır geriye. Eş diye diye ararsın anlamını aynıların. Oysa zıttında yaşamaktır arayışın olduğu yer. Kafanız karışsın azizim, eşlerin zıttı olsun size kalan. Serpiştirin her 'boşluğu aşkla dolmuş' aptala. Ona boşluğun dolmayacağını öğretin. Ona ağlamayı bilmesini tembihleyin, yaşamın utancında pirinç harfler olsun. Sonra bir haham çalsın o pirinçleri sebepsiz. Dini ayini acı olan tarikattan... Gözyaşlarına dindar diyin azizim, dogmatik varlığının temeli acının; onlardır.

Comments

Popular Posts