Hasta Mañana
Giden yolun akışında soluklar büyütüyor henüz taylar.
Bir ayazın sıcaklığında adım adım soğuğa giderken,
Göğsümde büyüyen hasret kırıntılarını serpiyorum yola.
Olur da yolumu kaybedersem takip edeyim diye vedayı.
Bir gidişe gitmenin kahrında, anlamsızlığıyla büyüyor
Henüz yazılmamış mektubunda acemi çocuklar.
Oyun sanarken gözümden akan denizleri,
Hayat her köşede sobeliyor beni.
Mutluluk dediğin sanık yargılanmamışken üstelik.
Yalanları büyüten her köşe söz vermişti beni saklamaya.
En çok ben oynardım mektupta, lakin çocuk bile değildim.
Sorular büyütüyorum yine tan yerinden ötede.
Cevaplar en sinsi mürekkepte gizliyse de
Sobelendiğim hayat görmezden geliyor, görüyorum.
Belkinin hırsına yazarken en olmadık sözleri,
Kırıntıları kaybedecek olmanın kahrında çocuklar
En suskun oyunlarını bile oynamadan çöküyor hayata.
Büyümek teminattı oysa bir çocuğun göğsünde yankılanan.
Ve o göğüs sokakta son oyununu oynarken,
Son oyunu olduğunu bilmeden kabardı nefesten.
Son defa oyalanacağız çarpışan nefesimizde
Ve son olduğunun bile farkına varmayacağız.
Sonra hasret kırıntılarını takip edip giderken vedaya
Hatırlayacağız o en güzel sonu.
Gözüne gömeceğim kalbimin atışlarını
Orada hayat bulayım diye her baktığın manzarada.
Yine de gitmek tek yönlü yolda neticede bir yere varmak ya
Onu yazıyorum geçtiğim her sokakta,
Gördüğüm her papatya yaprağına, solacağını bilerek.
Çünkü biliyorum ki her papatya solanın tohumundan büyür
Ve büyüteceğim bir gün tohum olacak olanı.
Yüreğime yine yağan ilk yağmurda serpeceğim.
Yazdıklarımın umudu büyüyecek o gün muhakkak.
Büyümezse diye o papatya, elbette
Vedanın son kırıntısını da taşıyacağım cebimde.
Bu muammayı büyütürken içimde
Kaf dağına haykıracağım vedayı:
Hasta mañana mi amor, hasta mañana.
Comments
Post a Comment